New York'ta yaşıyorsanız ya da işe gidip geliyorsanız, Grand Central Terminali'nde zaman geçirmiş olma ihtimaliniz yüksektir. Ancak pek çok New Yorklu bile binanın tarihi hakkında bilgi sahibi değildir. Resmi Grand Central Terminal Turu'na katılana kadar ben de buna dâhildim. Artık New York Times'ın Grand Central'dan neden "sadece Birleşik Devletler'deki en büyük istasyon değil, aynı zamanda dünyadaki her türden en büyük istasyon" olarak bahsettiğini biliyorum.
42 'nci cadde ve Park Avenue'de bulunan terminale hangi kapıdan girerseniz girin, benzersiz bir duyusal deneyim yaşarsınız; insanlar her yönden koşuşturmaktadır. Aynı zamanda bir zaman tüneli gibi hissettiriyor. Conde Nast Traveler Dergisi'nin belirttiği gibi: "Grand Central Terminali dünyanın en işlek tren istasyonlarından biri olmanın ötesinde, eski New York'a açılan bir pencere..." Tur rehberinizle buluşup o dünyanın içine girmeden önce, hareketli ana koridorda yürüyeceksiniz. Gördüğünüz her şeyi kavramaya çalışmaktan kendinizi alamayacağınız bir manzara: insanlar, danışma kabinindeki meşhur saat, ünlü tavan, pencereler. Hiçbir şeyi kaçırmak istemezsiniz.
New Yorklulardan Ziyaretçilere Herkes İçin Bir Tur
Grand Central Terminal Turu için İngilizce konuşan rehber Sara tarafından yönetilen küçük bir tur grubunun parçasıydım. Sadece misafirperver ve arkadaş canlısı olmakla kalmadı, aynı zamanda New York gururunu koluna takan yerli bir New Yorklu'ydu. Sanki ailesinden biriymiş gibi Grand Central Terminali'nden övgüyle bahsetti. New York'un bir parçası olduğu için de pek çok açıdan aileden biri gibi.
Sara, yürürken ayaklarımızın altındaki Tennessee mermer taşını işaret ederken bizi tarihin büyüleyici haberleriyle eğlendirdi. Ayrıca bina yapısının büyük bölümünün granitten yapıldığını da öğrendik.
1913'te ilk açıldığında Grand Central Terminali, dünyanın herhangi bir yerinde kendi boyutlarında tamamen elektrikli ilk binaydı. Görünürde bir tane bile gaz lambası yoktu. Sara'yı takip ettik ve geçmiş günlerde kadınlarla erkeklerin farklı alanlara ayrıldığı eski bekleme alanına doğru yürüdük.
Grand Central Terminali'nin Küçük Bir Tarihi
Grand Central Terminali nasıl ortaya çıktı? Efsanevi Vanderbilt ailesi bu muhteşem yapının kalbinde yer alıyordu. Her şey Cornelius Vanderbilt ile başladı. 1794 doğumlu Cornelius'un konu ulaşım olduğunda büyük hayalleri ve büyük umutları vardı.
Cornelius, mal sevkiyatı için çalıştırdığı feribot nedeniyle Commodore olarak tanınmaya başladı. Nihayetinde bu feribot şimdi Staten Island Feribotu dediğimiz şeye dönüştü. Ayrıca başlangıçta Grand Central Depot olarak adlandırılan yerin arkasındaki beyindi. Bugün Metro-North Railroad olarak bilinen şirkette New Haven hariç tüm hisselerin kontrolünü satın almıştı. İkinci bir bina 1900 yılında tamamlandı ancak 1902 yılına kadar kullanılmaz hale geldi.
Bugün Grand Central Terminali olarak bildiğimiz arazide yer alan üçüncü bina Commodore Vanderbilt'in çocukları ve torunları tarafından inşa edilmiştir. İnşaat 1908 yılında başlamış ve 1913 yılında tamamlanmıştır.
Ayrıca 1980'lerde binanın nasıl kargaşa içinde olduğunu ve Jacqueline Kennedy Onassis'in binanın simgesel yapı olarak kabul edilmesine yardımcı olmak için nasıl imdadına yetiştiğini de öğreneceksiniz. Mimari mücevheri yıkılmaktan kurtarmaya yardımcı olmak için bir temizlik ve protesto düzenledi.
Grand Central Terminali'nin Öne Çıkan Özellikleri
Tur sizi binanın dışına ve caddenin karşısındaki Pershing Square Plaza'ya götürecektir; burada dünyanın en büyük Tiffany saatini ve Komodor'un at sırtındaki heykelini görebilirsiniz.
Terminalin içine döndüğümüzde, tekrar koridorda yürüdük ve 20. yüzyılın ortalarında harabeye dönen ünlü Oyster Bar 'ın önünden geçtik. Daha sonra bir restoran işletmecisi tarafından yenilenmiş ve 2017 yılında personele satılmıştır. Oyster Bar şu anda çalışanların işlettiği en önemli restoranlardan biri.
Grand Central Hakkında Bilmediğiniz Şeyler
Grand Central Terminali'nin ticari ve yeme-içme merkezi olarak yeniden keşfedilmesi, terminalde bulunmayı bir zevk haline getiriyor. (Artık 68 mağaza ve 35 yemek seçeneği var.) Örneğin, terminalin eski bekleme ve bilgi alanlarından birinin önünden geçtik, burası artık tüm aile için yemek sunan bir yemek salonu.
Yemek alanını geçerek yürümeye devam ettik ve New York'ta kalan dört ankesörlü telefondan birine ve ardından Grand Central Terminali Kayıp Eşya Bürosu'na geldik. Ayda toplam 20,000 parça eşya ile dünyanın en büyüklerinden biri. Ancak, kayıp eşyaların yüzde 80'inin sahipleriyle yeniden bir araya getirildiği söylendiği için harika bir sicili var.
Kayıp Eşya Bürosu'nun yanında ziyaretçilerin güvenliğini sağlamak üzere Grand Central Terminali'nin kendi polis karakolu bulunmaktadır. Terminalin ayrıca kendi özel itfaiye ekibi de bulunmaktadır!
Grand Central Cazibesi ve Görülmesi Gereken Bir Deneyim
Resmi Grand Central Terminal Turu 'nun 90 dakikalık süresine çok fazla tarih sığdırılmıştır. Görkemli binanın hemen hemen her yerinde durmak ve geçmişin her köşede sizi karşıladığını hayal etmek kolaydır. Grand Central Station'ın cazibesi ve ihtişamı tur bittikten sonra da sizinle kalacaktır. Ve o koşuşturmayı özlemeye başlarsanız, eve döndüğünüzde veya ofiste bunu hatırlatmanın eğlenceli bir yolu var.
Tur rehberiniz her zaman merak ettiğiniz soruları yanıtlayacak ve sırları hakkında daha fazla soru sormanızı sağlayacak. Hatta ünlü bir tren yolu hakkında bile bilgi edineceksiniz. Rahat ayakkabılarınızı giymeyi unutmayın çünkü ulaşımın tarihle ve zenginlikle buluştuğu bu muhteşem yerde bol bol adım atacaksınız.